26 Aralık 2011 Pazartesi

Şişman kadınlar ve hayat -1


Kilo almaya başladığınız anda ailenizden gelen tepkiler hep bellidir "Sen en güzelsin,sen prensessin.Kral oğlum benim kızlar senin tombul popişine kurban olsun (?) .Sen mi kilolusun ? Hiçte bile manken gibisin güzel kızım benim.Aman zayıf olup n'apacaksın ? " ve umutsuz şişman bunların hepsine inanır ve olaylar gelişir...

Umutsuz şişmanın böyle sevgi dolu bir aile içinde 'şişman' olduğunu kabullenmesi bir hayli zaman alır.Bu süreçte sokakta karşılaşılan bakışları ve hatta sözlü saldırıları hiç kabullenmez,üzerine dahi almaz.Ne de olsa 'umutsuz şişman'ımız kendini hala manken sanmaktadır.Sokakta ki bakışlar,sözlü saldırılar devam ettikçe şişman etrafına bakmaktan vazgeçip,hedefin kendisi olduğunu kabullenmesiyle kabullenme süreci de başlamıştır.Artık sokağa çıkarken daha çekingen,attığı adımlarda daha korku içindedir.Her an köşe başından 11-14 yaş aralığında bir çocuk/çocuk grubu fırlayıp kendini manken sanan şişmanımızın sözlü saldırılarla moralini bozabilir çünkü.Kabullenme süreci ile gelen aydınlanma/farkındalık da en az kabullenme kadar acıdır.Çünkü bir mağazaya girdiğinde tezgahtar kızın 'Burda size göre birşey yok ki." bakışlarını çözmüştür şişman kişi.Hemen zaten kıza 'Bir arkadaşıma hediye bakıyorum,ne önerirsiniz ?" cümlesiyle sesli olarak cevabı verir,kendini rahatlatır.Oysa tek isteği ,o mağazadaki en büyük bedeninin bile kendisine en az 2-3 beden küçük olduğu kıyafetlerin içine girebilmektir.Alışveriş tam bir işkencedir şişman kişi için aslında.Öncelikle Türkiye gibi bir ülkede gideceği çok belli mağazalar dışında hiç bir yerden alışveriş yapamaz.Yani şişman kişi için 'Dur şöyle bir çıkayım,gezeyim,neyi beğenirsem onu alırım.' durumu söz konusu değildir.Alacakları bellidir,seçenekler kısıtlıdır.Bu gidilen belli mağazalarda tanınan şişman kişi bu mağazalarda biraz olsun kendini zayıf hisseder.Özellikle ileri obezite durumu söz konusu değilse kendini 'skinny' hissetmesi işten bile değildir.

Alışveriş yapıldı.Yeni yeni ciciler alındı.Sıra şimdi bu cicileri giyip aşk hayatına doğru bir yolculuğa çıkmayı gerektiriyor değil mi ? Şişman kişinin önceden sahip olduğu bir düzenli ilişkisi yoksa,yeni sevgili bulması çok zordur.Çünkü Dünya'da çok fazla güzel ve 'skinny' kız var ! Ve erkeklerin hep kollarının altına aldığında daha erkek hissedeceği kızları tercih eder.Şişman bir kız her zaman daha iri,zapdedilmesi daha zordur.Erkeklerin sözlerini geçirebildiği kızları,basit bilinç ile her zaman daha minyon,zayıf kızlar ile bağdaştırması normaldir...

Yazının devamı yarın gelecek !

21 Aralık 2011 Çarşamba

Günün tombul güzeli - 1


Bugünden itibaren haftanın her 5 günü bir tane tombul güzeli paylaşıcam.Çünkü bu blogun amacı hiç bir zaman anoreksiyayı desteklemek ya da zayıflığın mutluluk getirdiğini,sadece zayıf kadınların güzel olduğunu savunmak olmayacaktır.Pekala kilolu-tombul-şişman (kelimeyi siz seçin) kadınların da en az zayıf kadınlar kadar güzel olduğunu herkesin bilmesini,öğrenmesini,kabullenmesini istiyorum.İşte günün güzeli !


Şişman kızın ilk terkedilme hikayesi


2008 kış ayları.Fazla aşık gözüken ama dikkatle bakıldığında kızın çocuktan daha çok sevdiği gözlerden kaçmayan bir çift.Çocuk her kızın aşık olacağı kadar yakışıklı,zengin,iyi eğitimli...Görünüşte bir problem yok.Çiftin de herkes yakıştığını söylüyor.Çocuk 1.94 boylarında kız da kısa sayılmaz 1.78 falan.Kız sadece 'biraz' kilolu ! Ama çocuk hep kıza kendini çok güzel hissettiyor.Gözlerine aşık aşık bakıyor,iltifatlar ediyor ta ki ilk geceye kadar...Beraber geçirdikleri ilk geceden sonra kız ilk defa birine dokunmayı öğreniyor ve bambaşka bir ilişkiye doğru adım atıyorlar.Daha ciddi,daha gerçek birşeyler.Aralarında ki muhteşem cinsel çekime inanamıyorlar ve yatakta gerçekten çok iyi olduklarını farkediyorlar.Çocuğun kızdan önce birlikte 493999292 tane kıza rağmen kızla beraber olduğu zaman bunun hepsinden farklı olduğunu söylüyor.Kısaca ilişkiye bakıldığında hiçbir sorun gözükmüyor.İlişkileri her biraz heyecanlı ilişki gibi bi ayrıl-barış olarak 3 yıl boyunca devam ediyor.Bu süreçte kız hep çocuğun evinde kalıyor,nerdeyse beraber yaşıyor gibiler.Çevrelerinde herkes "Siz evlenirsiniz,ayrılmazsınız." diye düşünüyor.Kız da ilişki inişli,çıkışlı olsa da buna inanıyor.İlişkileri her düşüşe geçtiğinde çocuğun kıza yaptığı ısrarlar var bir de tabii."Hadi zayıfla,biraz kilo ver,benim için yap." Kız çocuk için bunu gerçekten deniyor.Dietler işe yaramayınca 3 sene sonunda bir spor salonuna kaydolmayı akıl ediyor.Spora da düzenli gitmeye başlıyor,çünkü spor yaptıkça mutlu olduğunu hissediyor.O aralar ise ilişkileri hiç gitmediği kadar iyi gitmeye başlıyor.Kız kendini spora veriyor belki çocuğa daha az zaman ayırıyor ama herşey daha iyi olduğu için kendini iyi hissetmeye başlıyor.Kız arkadaşlarıyla 1 haftalığına Paris'e gitmeden önce görüşüyorlar bir kez daha.Öyle sevişiyorlar ki sanki dünyanın sonu gelmişçesine unutuyorlar herşeyi.Kız ona aşık olduğunu bir kez daha anlıyor,çocuk ise ona "Sen göğsümde böyle yatınca herşeyi unutuyorum,herşey geçiyor..." diyor.Kız sorgulamıyor çocuğun neyi unuttuğunu yada nelerin geçtiğini...Bırak böyle sorular sormadan güzel kalsın diyor.Kız Paris'e gidiyor.Paris'te aşkları mesajlar ve telefon görüşmeleri ile devam ediyor.Çocuk öyle aşk yeminleri ediyor ki kıza,Paris bile kızın başını bu kadar döndüremiyor...Paris'ten  döndüklerinde kız koşarak çocuğa gidiyor.Sarılıp uyuyorlar,saatlerce öpüşüyorlar.Kız evine gidiyor mutlu mutlu uyuyor...

Burdan itibaren kişileri kendi üzerimden anlatmaya başlıyorum...Bir arkadaşımızın doğum günü için güzel bir mekanda karaoke gecesine gidiyoruz.Oraya ondan biraz önce varıyorum ve biraz da içip neşeleniyorum.Şarkılar söylemeye,arkadaşlarımla güzel bir gece geçirmenin tadını çıkarıyorum ve eski sevgilim geliyor.Görüşmeyeli nerdeyse 2 hafta olmuştu onu çok özleyip hemen sarıldım ama sarılışında bi tuhaflık vardı.Soğuktu,uzaktı öpmedi bile.Kulağıma "otur çok içmişsin iğrençsin" dedi bana.Şok oldum...Çok içmemiştim ve asla sarhoş değildim 20-25 kişiydik eğer ben sarhoş olsam herkes farkederdi zaten diye düşündüm.Suratım düştü...Herkes de bir sorun olduğunu farketmişti.Fotoğraf çekilirken uzak duruyor,beni herkesin içinde aşağılıyor,bağırıyordu.Dayanamadım,montumu alıp gittim.Peşimden bile gelmedi...Ağlaya ağlaya tek başıma eve döndüm.Arasın,merak etsin istiyordum ama boşunaydı...Ben aradım ağlayarak bağırmaya   başladım.Ayrılmak istediğini,olmadığını söyledi.Şok olmuştum hiç beklemiyordum.Herşey o kadar iyi gidiyordu ki...Dayanamadım kötü küfürler ettim,zaten kendimi kaybetmiştim...

15 gün boyunca devam ettim onu aramaya,sorgulamaya neler olduğunu ve 15 gün sonunda aklıma o soruyu sormak geldi , "Sevgilin mi var ?" Cevap belliydi...Başka biriyle beraberdi...O günden sonra onu bir daha hiç aramadım.Ama paramparça olmuştum.Rezil olmuştum...Tüm  arkadaş çevremiz öğrenmiş,bir ben bilmiyormuşum...Üzülmeyeyim diye söylemişler ta ki ilişkilerini facebookta ilan edip 1-2 ay sonra da nişanlanana kadar...İlişkilerini ilk öğrendiğimde içimden öyle şeyler kopmuştu ki ama nişan fotoğraflarını görünce neler kaybettiğimi anlatamam bile.3 yıl.3 yılımı verdiğim,kocam gibi olmuş bir adam 2 ay içinde başkasıyla nişanlanıyordu.Dağıldım...Hayatımın en kötü günlerini geçirdim.Sporu bıraktım,daha çok kilo aldım.Yavaş yavaş bir ucubeye dönüştüm.Evlilik haberlerini aldığımda sadece donduğumu hatırlıyorum.

Geçirdiğim bu günlerden sonra herşey biraz yoluna girince çok şaşırdığım bir şekilde aylardır konuşmadım 'evli' eski sevgilim bana facebooktan yazmaya başladı.Ekleme talepleri göndermeye başladı ben ne kadar reddetsem de en sonunda konuşmayı kabul ettim...Cümleleri onun ağzından aktarıyorum...

"Seni çok sevdim ben,hala seviyorum ama seninle olamazdım.O kız için (karısından bahsediyor tabii ki boşanmışlar) yaptıklarımın %1'ni bile senin için yapmadım,sana hep kötü davrandım,hep aşağıladım çünkü kilolu bir kız olmanı asla kabullenemedim.Hep yanıma manken gibi birini yakıştırdım,güzel-çirkin olması önemli değildi,zayıf olsun yeterdi.Sana o yüzden hep zayıfla diye yalvardım sen anlamadın tabii.O kız için yaptığım herşeyi sen hakediyordun,o yüzüğü de sen takmalıydın,benim karım da sen olmalıydın.Ama sen böyle kiloluyken bunu yapamazdım.O kızın senin tırnağın olamazdı.Sen ondan kat ve kat güzelsin de sadece kilolusun ama hala neden yaptığımı merak ediyorsan işte sana sebeplerim...Bir gün zayıflarsan kapında yatacak ilk erkek ben olucam,söz veriyorum."

Hiç şaşırmadım.Sadece güldüm.Ne kadar hasta,psikopat biri olduğuna,takıntılarına,komplekslerine güldüm.O 36 beden kızda bulamadıklarına güldüm,bana yaşattıklarına güldüm ve onu atlattım...Kendimi iyi hissetmeye,onun psikopatlığının bedelini kendime ödetmeyeceğime yemin ettim...Ama sonra dengemi bulmuşken,bir kez daha kaybettim..O başka bir hikaye.Başka bir yazıya kalsın...

http://youtu.be/lsEkBz8JkQY

20 Aralık 2011 Salı

Bu blog nedir,ne değildir ?



Bu yazımda blogumun formatını anlatmak ve nelerle karşılacağınızı açıklamak,bu blogun ne amaçla olduğunu ve kesinlikle -ne amaçla olmadığını- belirtmek istedim.


Bugün başladığım bir diet var.Doktor kontrollünde ve 1-2 ay sonra spor eşliğinde devam edicem.Bu blogu hem dietimi takip etmek  hem de zayıflamak isteyen insanlara ışık tutmak için kullanacağım.Ne yediğimden tutun da,nasıl pişirdiğime kadar,işe yarayan taktiklere,doğal yöntemlere yada spor döngüsüne kadar herşeyi burada paylaşacağım.Böylece hem ben de ne kadar ilerlediğimi düzenli takip etmiş olacağım.


Bu bloga denk gelen özellikle 21 yaş altı kızlara söylemem gereken en önemli şey,kilonun sizi çirkinleştirmediği yada sadece zayıf insanların güzel olduğu gerçeğinin doğru olmadığı.Evet çoğu zaman kapıldığım duygusal anlar olacaktır ve bu tutumumla kimseyi yanlış etkilemek ve anoreksik hareketi desteklermiş gibi gözükmek istemiyorum.Herkes kendini sağlıklı hissettiği kiloda olmalıdır,kalmalıdır.Zayıflık eşittir güzellik ASLA değildir.Benim bu blogu yazma amacım tamamen intikam amaçlı da değildir.Evet beni yola çıkaran,kalbimi kırıp kendimi beğenmememi sağlayan duygu belki intikamdır ama hiç bir zaman bu duygunun beni ele geçirmesine izin vermeyeceğim.Sağlığım için de kilo vermek istiyorum.İnsanların beni beğenmesi için değil,son iki erkek arkadaşımın pişman olmasını istediğim için buna bir intikam hikayesi adını veriyorum.Kilolu kızların da pekala düzgün ilişkileri,mutlu bir hayatları vardır,sadece bana denk gelmedi.Bunun için kendimi suçlamıyorum,sadece sonuçları değiştirmeye çalışıyorum.


Kilo konusuna önem verdiğim kadar kendimi duygusal yönden iyileştirmeye ve akademik başarıma da önem veriyorum.Bu blog hiçbir zaman sadece kilo ve terkedilmişlikle dolu olmayacak.Bu çıktığım uzun ve zor yolda başıma gelen olayları,hayatımdan kesitleri,geçmiş hikayeleri yada gelecek hayallerimi de anlatmak istiyorum.Hiçbir zaman kolay bir hayatım olmadı,belki bu durumda olan diğer insanlar da beni bulur ve onlara biraz umut verebilirim.


Hiçbir zaman aşağılık kompleksim yada kendime güven sorunum olmadı.Aksine bu zamana kadar kendimi hep beğendim hep ne istediysem giydim sevdiğim,güvendiğim arkadaşlarım oldu,çok fazla güzel anı biriktirdim.Hiçbir zaman bir erkeğin gelip psikolojimi böylesine dağıtmasına izin vermezdim lakin gafil avlandım.Okulda gelen başarısızlığımın da buna çok etkisi oldu ve elimde hiçbir şey kalmamış gibi hissettim.Her neyse beni okuyan kimsenin,beni bunalımda,kötü bir ruh halinde,yıkılmış,dağılmış bir kız olarak düşünmesini istemem.Hala makyaj yapıp,güzel giyinip dolaşacak enerjiyi kendimde bulabiliyorum sadece kalbim çok kırık.Bu yüzden bu blog ortaya çıktı.


Beni biraz anladıysanız ne mutlu bana.Benim sizden,bu blogu takip edenlerden beklediğim tek şey ise sadece bana destek olmanız.Bu yolda çok zorlanacağımı biliyorum ve belki de kötü,yanlış kararlar vereceğim,çoğu zaman duygusal davranıp belki eski sevgilimlerimle ile ilgili yanlış adımlar atmaya çalışacağım,benim tek isteğim,oralarda 1 kişi bile benim sesimi duyuyorsa bana destek olduğunu bilmek isterim.Ayrıca Türkiye'de ve hatta Dünya'da kilolu kadınların yaşadığı bir çok sorunu bizzat gözlemleyip,iş hayatında,okul hayatında nasıl zorluklar çektiklerini anlatmak istiyorum.Çok fazla seyahat eden biriyim,size buralardan da deneyimlerimi anlatmak,dar uçak kemerlerinden tutun da iş yerinde mobbing'e kadar biz kilolu kadınların karşılaştığı bir çok sorunla ilgili konuşmak ve bu konuda insanları bilgilendirmek isterim.Yaşım 21 ve yaşımdan büyük bir işe kalkıştığımı farkındayım bu yüzden benim gibi hem kocaman bedenli hem de kocaman kalpli kadınların desteğini bekliyorum.


Beni takip etmeye devam edin.
Sevgiler.

19 Aralık 2011 Pazartesi

Merhaba yazısı

Hikayem bu kadar kısa değil aslında.En sevdiğim adam tarafından 'şişman' olduğu gerekçesiyle terkedildim.Sonra karşıma çıkan ilk adama öyle sıkı sarıldım ki...Her neyse.O da terketti.Nefret ederek benden gitti hem de.Belki şişman olduğum için,belki hiç sevmediği için...Üniversitede 3.yılımdayım.Yaşadığım derin bunalımlar sonucu hiç ders veremedim.Ailem beni sever ama hiçbir zaman ne yaşadığımı anlamaz,bilmez.Küçük yaşlardan beri "ayı,duba,çirkin,dana" gibi lakaplarım oldu.Üzülmedim onlara,hep güzel olduğumu düşündüm ta ki yakın zamana kadar.Son adamın gidişi öyle bir koydu ki,ağzını dolu dolu söylemesi nefretini içimi öyle acıttı ki kendimden nefret ettim.Ben kimseye bu kadar büyük bir kötülük yapmamıştım ya aldım suçumu üzerime yine de.Benden hemen sonra gittiği 38 beden kızlara baktım.Neyim eksikti ? İçim acıdı.Okul hayatıma baktım.Elimde kocaman bir 0 vardı.Neye tutanacağım ki derken kendime tutunmam gerektiğini öğrendim.Bir yemin ettim.Hayatımdaki herşeyin üzerine yemin ettim.Çok zayıflayacak,hepsinden teker teker intikam alacak,okuldaki başarım ile de herkesin gözünü dolduracaktım.120 kiloya kadar çıkmış hantal bedenimden kurtulmak kolay(?),okulda başarı da gelir ama bütün bu yapacaklarım kalbimin kırıklarını iyileştirecek mi,bilmiyorum.Bir daha kimseye güvenecek miyim,bilmiyorum.Başaracak mıyım,evet.Ben başarırken yanımda olup,beni okumak isterseniz ben buralarda hikayemi anlatıyor olacağım.Merhaba.